“Eğitiminizi planlayın, geleceğinize şekil verin.”
Yurtdışında Okumanın Şifreleri
Anne-babalar için çocuklarının eğitimi her zaman en hassas konu.Hangi ülkeyi seçmeli,hangi okullara başvurmalı,TOFEL,IELTS,SAT gibi testlere ne zaman girmeli?
Çocuğunun yurtdışında eğitim almasını isteyen anne-babalar hazırlıklara ne zaman başlamalı? Kimi anne-babalar daha çocuk anne karnındayken bir plan hazırlıyor, kimileri de sınavlara çok kısa bir zaman kala işin ciddiyetinin farkına varıyor…
Bu hem eğitim sistemiyle ilgili hem de bireysel bir konu olduğu için -ailelerin imkânlarından kaynaklanan çok fazla faktör de bulunduğundan- ideal yaş, ideal hazırlık konusu değişkenlik gösteriyor. Eğer hedef en baştan yurtdışında eğitimse, daha bebeklikten çocukluğa geçiş sürecinde hazırlıkların evde başlayıp sonra da anaokulu ve ilköğretim okulu seçiminde devam etmesini yadırgamamak lazım. 13-18 yaş arasındaki eğitim sürecinin, çocuğun kişisel gelişim, yetenek ve dil becerilerini yurtdışında geliştirecek şekilde planlanması da söz konusu olabilir. Ben, mümkün olsa, bütün çocuklarımızın onlara global rekabet ortamında avantaj sağlayacak kültür ve donanımı edinmeleri için bir ‘dünya oyuncusu’ olacak şekilde yetiştirilmesi gerektiğine inanıyorum. Rekabet evinizin kapısının önünde artık. Günümüzde; iş hayatını, sosyal hayatını tümüyle doğduğu ülkede geçirmeye karar vermiş birinin de başarılı olabilmek için dünya oyuncusu olması şart.
MOTİVASYON ÇALIŞMALARI UZMAN EŞLİĞİNDE YAPILMALI
Her çocuk yurtdışında eğitim alabilir mi? Yoksa sadece ilgili ve özel yetenekleri olanlar mı alabilir?
Her çocuk alabilir. Aileler ve eğitim kurumları, çocukların yetenek ve ilgi alanlarını işleyip şekillendirerek o bireyleri dünya sahnesine çıkaran iki önemli temeldir.
Anne-babalar yurtdışında eğitim görmek konusunda hevesi olmayan ya da korkuları olan bir çocuğu nasıl motive edebilir?
Korkuların mutlaka nedenleri vardır. Bunların hemen araştırılması, çocuğun bireysel becerilerinin geliştirilmesi, böylelikle de özgüven kazandırılması gerekir. Bu çalışmaların sonuçlarının mümkünse yurtdışında, yaşıtlarının olduğu bir ortamda gösterilebilmesinin çocuğa önemli bir motivasyon kazandıracağına inanıyorum. Çünkü bu gençler hayallerin gerçeğe nasıl dönüşebileceğini global bir ortamda, yaşıtlarıyla birlikte olduklarında daha net görebiliyor. Tabii ki tüm bu motivasyon çalışmalarının bir uzman eşliğinde ve titizlikle yapılmasını öneriyorum.
Siz ‘kişiye özel eğitim haritaları’ hazırlıyorsunuz. Ne demek bu?
Önce gençlerin bireysel becerilerini inceliyor, sonra hedeflerini, gereksinimlerini belirleyip bütün bu sonuçları bir araya getirerek başarıya giden en doğru yolu gösterecek ‘eğitim haritası’nı tasarlıyoruz. Eğitim haritası, yurtdışında okumayı hedefleyen her öğrencinin kişiliğine ve aile bütçesine en uygun kariyer programını içeriyor. İngilizce dil seviyesinin geliştirilmesine, liseden üniversiteye kadar doğru okulların seçimine ve yerleştirilmesine kadar pek çok detay bu kapsamda yer alabiliyor.
Ne kadarlık bir bütçe gerekiyor yurtdışında eğitim deyince?
İngiltere’de yatılı okul bedelleri yaklaşık olarak, yıllık 30 bin-35 bin sterlin arasında değişir. London School of Economics’in yıllık eğitim bedeli 16.500 sterlin. University College London 16 bin-31 bin sterlin. Bu bedeller mühendislik, astrofizik, tıp bölümleri için 22 bin-31 bin sterlin şeklinde değişkenlik gösterebiliyor. Tabii ki bunların üzerine 9 bin-13 bin sterlin gibi öğrencinin kalacağı yurt ücretleri de eklenebilir. Amerika’daki Brown Üniversitesi’nin yıllık eğitim ve yurt bedeli de yaklaşık olarak 65 bin doları bulabiliyor.
Burs edinmek için neler yapmak gerekir?
Burs kazanarak hedefe ulaşmak isteyen gençlerin çok önceden hazırlıklara başlamaları, kendilerini dünyadaki yaşıtlarından farklı kılacak donanımı ortaya koyan başvuruları hedefledikleri eğitim kurumlarına yapmaları gerekir.
İyi bir kariyer planıyla hayatı değişmiş birinin hikâyesini anlatır mısınız?
TEOG sonucuna göre bir puanla Robert Kolej’e giremeyen ama İngilizce eğitim veren bir lisede okuyarak yurtdışı üniversite hedefine ulaşabilen bir gençten söz edebilirim. İstanbul’da özel bir okulda eğitimine başlayıp lisenin son iki yılına İngiltere’de devam edip Amerika’da birçok üniversiteyi kazanan, Upenn Üniversitesi’ne gitmeye karar veren öğrencimiz, sadece bir İngiliz lise diploması değil, beraberinde çokyönlü düşünme gücü, analitik ve eleştirel bir akıl ve sarsılmaz bir güven duygusu da kazanmıştı. Bir başka öğrencim de TEOG sonucu İtalyan Lisesi’ni kazanmıştı. Hep İtalyanca, Almanca ve İspanyolcaya odaklanmış ama İngilizcesi hemen hemen hiç olmayan bir gençti. 15 yaşındayken çalışmaya başladık. Hedefimiz İngiltere’de üniversite eğitimiydi. İngilizcesi 0’dan akademik IELTS seviyesine geldi. Şimdi, İngiltere Royal Hollaway Üniversitesi ikinci sınıfta.
20’lerinin sonunda, 30’larında hatta 40’larında birinin hâlâ yurtdışında eğitim için şansı var mı?
Kesinlikle var. Ancak öncelikle akademik İngilizce seviyesini yakalayabilmeliler. Bazı üniversitelerin online programlarıyla lisans veya master derecesinde çalışmalar yapabilirler. Bilinçli bir araştırma, strateji ve kariyer planıyla her yaştan birey yurtdışında kendine en uygun eğitim programlarını bulabilir.
ANNE-BABALARA 8 TAVSİYE
1) Çok küçük yaştan itibaren İngilizce eğitimini başlatarak, 10-18 yaş arası akademik İngilizce konusunda kalıcı olan bir sistemle ilerlemeliler. Gerekirse çocuklarını 13-18 veya 16-18 yaşlarında yurtdışında okutabilme kararını da cesurca vermeliler.
2) Türkiye’de seçecekleri eğitim kurumunun da farklı ülkelerdeki eğitim sistemleri konusunda donanımlı olması, çocuk için gerekli yönlendirmeleri yapması gerekir.
3) TOFEL, IELTS, SAT gibi uluslararası akademik testlerin son dakikaya bırakılmadan zamanında yapılması, böylelikle öğrencinin iyileştirilmesi gereken alanlarının saptanması ve bunların üzerinde çalışılması fevkalade önemlidir.
4) Aile ve eğitim kurumlarının çocukların güçlü yönlerini bilmelerinin, bunları ortaya çıkarmalarının da son derece önemli olduğu kanısındayım.
5) Aileler dünyaya kendi fikirlerini yansıtabilen, yaşıtlarıyla rekabet edebilen ‘dünya vatandaşı’ gençler yetiştirmek istiyorlarsa, çocuklarının tutkularını takip etmelerine izin vermeliler.
6) Eğitim için arzu ettikleri ülkeyi belirlemeleri, o ülkedeki eğitim sistemi hakkında bilgi edinmeleri, hatta nasıl bir ülke ve kültür ortamı olduğunu daha iyi anlamak için gidip görmeleri daha kararlı bir yaklaşım olur.
7) Kişiyi başarıya götüren yol benzersiz olduğundan diğerleriyle kıyas yaparak gereksiz umutsuzluklar yaratmamalılar. Çocuklarının kendilerine has özelliklerini parlatabilecek doğru adresi çok önceden görebilmeliler.
8) Eğitim yolculuğuna çıkmadan önce mutlaka bir A planı yapmalılar ama B ve C planları da yapmayı ihmal etmemeliler.
Eğitimle kazanılan dünya vatandaşlığı hayat boyu sizin…
“Eğitim kalitesinin nitelikli olduğu adreslerde bulunmanız global bir gücün karşısında sizin de güçlü durmanızı sağlıyor. Dünyayı tanıyorsunuz, ömür boyu sürecek dünya çapında ilişkiler elde ediyorsunuz. Yanı başınızda eğitim gören biri, yarın iş yapacağınız şirketin, kültür kurumunun başına geçiyor, falanca hükümette görev alıyor. Bu ilişki ağının ne büyük bir güç olduğunu düşünün… Eğitimle kazandığınız marka gücü ve ‘dünya vatandaşlığı’ pasaportunuz hayat boyu sizinle oluyor.”